Spinal anestezi bel bölgesindeki iki omurga arasından ince bir iğne ile girilerek uygulanır. Bu bölgeye verilen anestezik ilaç sayesinde karın, kalça, uyluk, bacak ve ayak bölgelerinde anestezi yani geçici bir duyu kaybı olur.
Bu sayede sezaryen, hemoroid, fıtık, apandisit, varikosel, diz ve kalça ameliyatları ağrı duymadan başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Spinal anestezi uygulamasının son derece ağrılı bir işlem olduğuna yönelik toplumsal bir yargı olmakla birlikte doğru değildir. Kullanılmakta olan iğneler son derece ince olup, deneyimli bir el ile uygulandığında kan alma işleminden daha az ağrı hissi olmaktadır.
Spinal anestezi ameliyathane ortamında hasta yan yatar ya da oturur pozisyonda iken uygulanabilir. Anestezi etki ilaç uygulandıktan birkaç dakika sonra başlar, etki süresi uygulanan ilaca göre değişebilmekle birlikte, genellikle 3 saat içinde etkisi sonlanmaktadır. Ameliyat sırasında hastalar hekimleri ile iletişim halinde olmayı tercih edebilmekte, tamamen uyanık kalabilmekte, sezaryen ameliyatlarında bebeklerini doğar doğmaz görebilmektedirler. Ancak hastaların streslerini en aza indirmek, rahat hissetmelerini sağlamak amacıyla damardan ilaçlar uygulanabilmekte, sedasyon adı verilen hafif uyku hali de sağlanabilmektedir.
Spinal anestezi tecrübeli ellerce uygulandığında sinir hasarı gibi kalıcı yan etkiler çok nadir görülmektedir. Hastaları rahatsız eden en önemli yan etki baş ağrısı olup nadir görülmektedir. Baş ağrısı istirahat, bol sıvı tüketimi ve ağrı kesici ilaç tedavileri ile birkaç günde gerilemekte nadiren bir haftadan uzun sürmektedir. Nadir gelişen bu durum hastane şartlarında özel yöntemler kullanılarak başarılı şekilde tedavi edilmektedir.
Spinal anestezi uygulamasını tercih etmeyen hastalar için genel anestezi bir alternatiftir. Bazı özel durumlar dışında bütün hastalara uygulanabilmektedir. Anestezi yöntemi tercihinde anestezi uzmanları hastalara yardımcı olmakta, yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarını paylaşmaktadırlar. Son karar tabii ki hastaya ait olacaktır…